Dolar / Türk Lirası Yorumları

2018 yılı asgari ücret artışının enflasyon kadar olması TL’nin değer kaybetmesini engellerken Dolar’ın uluslararası piyasalarda geri çekilmeye devam etmesi ve emtia fiyatlarındaki yükseliş kurun da düşmesine neden oluyor. Yeni yıla gerilemeye devam ederek giren Dolar TL paritesinin yakın zamanda teknik bir toparlanma yapma ihtimali arttığından kısa vadeli geri çekilmelerde alım denemeleri yapmak uygun strateji olabilir. Bugün Türkiye’den açıklanacak PMI verileri şayet çok düşük gelmediği sürece bu senaryonun para kazandıracağı kanaatindeyim. Hafta içine doğru giderken ABD ve Avrupa’dan açıklanacak ekonomik verilerin emtia fiyatlarını ve dolaysıyla da gelişmekte olan ülke para birimlerini etkileyeceğinden yarına kadar çok belirgin bir değişim olmasını beklemiyorum.

ABD ve Türkiye arasında süregelen vize krizinin sona ermiş olması TL’nin değer kazanmasına neden olurken, yaklaşan süreçte Türkiye’nin ABD ve AB arasındaki ilişkilerin bugünden daha iyiye gidebileceği beklentisi TL olumlu havanın pekişmesine neden oluyor. Ne var ki kısa vadede TL olumsuz gelişmeler devam ediyor. Öncelikle enflasyon beklentileri yüksek. Yüksek olduğu için de TL faizlerinin bugünlerde TL’yi destekleyici olup olmadığı hala belli değil. Dün elektriğe yüzde 9’a yakın zam gelmiş olması ilerleyen aylarda enflasyonu yükseltebilecek bir unsurken, bu bağlamda bugün hükûmetin açıklayacağı asgari maaş zam oranı daha da önemli. Zira bu zam oranı enflasyondan yüksek olursa bu durum Dolar kurunun yükselmesine neden olur. Beklentiler dahilinde gelmesi ise beklentileri enflasyondan çekip daha olumlu beklentiler olan Türkiye-ABD arasındaki ilişkinin olumlu olmaya başlamasına götürür.

Dün ABD’den açıklanan tüketici güven endeksinin beklentilerin oldukça altında gelmiş olması Dolar faizlerinde düşüşe neden olurken Türkiye’yle ilgili olumsuz bir haber akışının olmayışı Dolar’ın yükselmesini engelledi. Ancak Dolar’ın faiz vade yapısındaki değişimlere bakılacak olursa vade yapısındaki yataylaşma sürecinin hala devam ediyor olması Dolar’ın yükselmesine neden olabilir. Bu durumda kısa vadede her ne kadar Dolar olumsu şartlar var olsa da geri planda Dolar2ın olumlu etkilenmesine neden olacak gelişmelerin devam ediyor olması Dolar’ın bugün düşüşlerde alınmasını gerektirebilir.

Yılın son haftasında TL faizlerinin vade yapısında giderek artan yatay görünüm ve Dolar faizlerindeki yükselişin durulması Dolar kurunu gerilemesine neden oluyor. Bugünlerde Trump’ın vergi reformu sonrasında faizlerin beklenenden daha yavaş yükselecek olması ve emtia fiyatlarında Dolar kurunun düşüşünü açıklayan unsurlardır. Ne var ki Dolar’ın çok fazla gerilemiş olmasından kaynaklı bir teknik düzeltme ihtimalinin olması bugün Dolar kurunun 3,79’un altındaki seviyelerde alınmasını mantıklı kılıyor. Bu durumda düşüş olmadan alım yapmamakta fayda var.

Dolar endeksinin düşmeye devam etmesi ve yılsonu nedeniyle Dolar talebindeki artışın yavaşlaması Dolar TL’nin baskı altında kalmaya devam etmesine neden oluyor. ABD’de uygulanacağı kesinleşen vergi reformu sonrasında beklentilerin bitmesiyle Dolar’ın da yükselişinin yavaşlamış olması normal. Bundan sonra yeni dinamiklere bakılacak. Eğer Dolar faizleri ve TL faizleri arasındaki farkın yanı sıra TL faizlerinin vade yapısındaki değişimler izlenecek. Öyle ki, kısa vadeli faizler yükselir, uzun vadeli faizler düşerken TL’nin değer kazandığını göreceğiz. Bugün ABD’den açıklanacak tüketici güven endeksi takip edilecek. Eğer tüketici güveninde bir yükseliş olursa bu durum TL olumsuz olur. Bu nedenle verilerin açıklanmasıyla şayet endekste bir yükseliş olursa, kurun aşağı yönlü görünümünde destek bulmasına neden olabilir.

TL’nin 2 ve 10 yıllık faizlerindeki değişimlere bakıldığında son günlerde yataylaşan bir verim eğrisinin oluştuğuna şahit oluyoruz. Bunun dışında TL’nin Dolar kurunu etkileyecek bir dinamiğe sahip olmadığından ve ilerleyen günlerde ancak Çarşamba gününden itibaren kurda hareketlenmenin olacağını söyleyebiliriz. Bunun nedeni elbette bugün Hıristiyan dünyasında Noel tatili nedeniyle piyasaların kapalı olmasından kaynaklanıyor. Ne var ki genel olarak bakıldığında kurda yaşanan geri çekilmenin sonrasında Türkiye odaklı bazı jeopolitik risklerin varlığı kurdaki düşüşleri kısa vadede alım fırsatı olarak değerlendirmesine neden olabilir.