Euro / Dolar Yorumları

ABD’den açıklanan ekonomik veriler dün karmaşık bir ekonomik görüntü sergilemesiyle Dolar faizlerinin düşüşü ABD ekonomisinin gidişatıyla ilgili olumsuz beklentinin henüz oluşmadığını gösterdi. Hatta bu gelişmeler ışığı altında düşen VIX endeksiyle birlikte Dolar’ın değer kazandığı bir seans oldu. Ancak dün açıklanan veriler içinde öncü gösterge niteliğinde olan dayanıklı tüketim mal siparişlerinin beklenenden fazla gerilemiş olması ve Dolar faizlerinin düşmüş olduğu gerçeği bugün Dolar’ın gecikmeli de olsa bir miktar değer kaybetmesine neden olabilir. Özellikle hisselerin yükselip aynı zamanda petrol fiyatlarının da arttığı dünkü seans sonrasında bunu beklemek gerekir. Dün Avrupa’dan açıklanmış ve beklentilerden daha olumlu bir görünüm sunan satın alma müdürleri endekslerindeki gelişmelere bakıldığında bu beklenti desteklenir nitelikte. Bugün ABD’den açıklanacak büyüme verileri ve alt kalemlerinin beklentilerden çok olumlu gelmediği sürece yukarıda söz ettiğim senaryo işleyebilir. Bunun dışındaki tüm durumlarda paritenin sınırlı bir düşüşü ya da yatay bir hareketi olur.

Dün ABD’den Dolar olumlu açıklanan konut satışları verilerinin ardından yükselen Dolar faizleri, beraberinde hisselerin yükselmesine de neden olunca Dolar’ın gerilemesi dün itibarıyla yavaşladı. Bu sabah saatlerinde Yunanistan’la ilgili olumlu bir gelişmenin olma olasılığının belirginleşmesi hisseleri yükseltirken Dolar faizlerinin daha rahat bir şekilde yükseldiğine şahit oluyoruz. Yunanistan’la ilgili olumlu gelişmeler işte bu nedenle Euro üzerinde baskı yapmakta. Bugün Avrupa’dan açıklanacak ekonomik veriler Euro olumsuz olmadıkça parite üzerindeki baskı bu sebeple devam etmez. Parite düşecek olursa ya bugün Avrupa’dan açıklanacak satın alma müdürleri endekslerinin çok olumsuz açıklanmasıyla gerçekleşir, ya da Yunanistan’ın temerrüde düşmesiyle gerçekleşir. Diğer durumlarda yukarı yönlü hareketin devam edebileceğini söyleyebiliriz. Bu noktada Yunanistan’ın temerrüde düşme olasılığını daha düşük gördüğümden ve Avrupa’dan açıklanacak verilerin orta karar olabilecek olması paritenin seans içindeki düşüşlerini alım fırsatı yapıyor. Ne var ki alım fırsatı oluşsa bile alım pozisyonlarını devamlı bir şekilde taşımamakta da fayda var.

Geçen hafta Fed’in Eylül ayındaki olası faiz artırım olasılığını neredeyse ortadan kaldırmasının ardından Dolar’ın değer kaybetmesiyle birlikte paritenin 1,14 ve üzerine çıkmasına neden olmuştu. Yeni haftaya başlarken Yunanistan’ın kendisine bugüne kadar kredi açan bankalarla anlaşma konusunda olumlu adım atması Euro/dolar paritesinin geçen hafta yükseldiği seviyeleri korumasına neden oluyor. Gelişmeleri ekonomik veriler açısından değerlendirdiğimizde verilerin Fed’in korkularını destekler nitelikte tam olarak Dolar olumlu olmadığını söyleyebiliriz. Örneğin geçen hafta her ne kadar haftalık iş başvuruları verisi beklentilerden olumlu açıklanmış olsa da devam eden iş başvuruların artmış olması aynı olumlu havayı sunmadı. Bunun gibi diğer örnekleri de sıralamak mümkün. Bu noktada ekonomik verilere bakarak söylemek gerekirse ABD’den bugün ve yarın açıklanacak konut satış verileri, dayanıklı tüketim mal siparişleri ve yarın Avrupa’dan açıklanacak satın alma müdürleri endeksleri pariteye yön verebilir. Eğer bugün Yunanistan konusunda çok elzem bir gelişme olmazsa paritenin yatay hareket edeceğini söylemek mümkün. Ancak bugün Avrupa’nın nispeten sakin olması paritenin yatay hareket olasılığını daha güçlü kılıyor. Dolayısıyla yarından itibaren daha belirgin bir hareketten söz edilebilir. Onun yönünü ise bugün ve yarın açıklanacak verilere göre takip etmeye devam edeceğiz.

Dünkü seansta Euro/dolar paritesi 1,14’ün üzerindeki direnç seviyelerini test etti ancak Dolar olumlu haber akışının kesilmesi ve paralel piyasaların Dolar’ın düşüşü beklentisine uygun hareket ediyor olması paritede 1,1330’lu seviyelere kadar beklediğim geri çekilmenin henüz gerçekleşmemesine neden oldu. Bu sabah itibarıyla yükselen ABD piyasalarının etkisiyle haftanın son gününe olumlu başlayan Asya piyasaları, Dolar’ın değer kazanma sürecini daha da geciktiriyor. Bugün Avrupa borsalarının hangi yönde hareket edeceği ve Yunanistan’la ilgili haber akışlarının etkisi azalarak paritenin düşmesine neden olabilir. Etkisinin azalacak olması paritedeki seans için düşüşlerin sınırlanmasına neden olur. Buna ek olarak dün ABD’den açıklanan haftalık istihdam verilerini her ne kadar Dolar olumlu olsa da devam eden iş başvurularının yükselmiş olması Dolar’ın değer kazanmasını geciktirebilir, hatta gelişmeleri terse bile çevirecek olaylar zincirinin başlangıcı olabilir. Bu nedenle düşüşlerde çok kısa vadeli alım denemeleri yapmak gerekebilir.

Dün Fed toplantısı sonrasında gelen açıklamalarda Fed’in Eylül ayını hedef göstermek yerine faiz artırımının 2015 yılı içinde yapılacağına atıfta bulunması faiz artış beklentilerinin yine azalmasına neden oldu. Bu durum dünkü raporumda belirttiğim nedenlere bağlı olarak kendisini gösterdi ve beklediğim gibi parite seansı yükselişle tamamladı. Ne var ki dünkü seans boyunca paritenin çok sakin kalıp hiç düşmeden yükselmiş olması bugüne dair piyasa beklentimin aşağı yönlü olabileceğine işaret ediyor. Hisse senedi piyasalarının çok az yükselmiş olması ve Dolar faizlerinin hareketsizliğini bir araya getirdiğimizde bu oluşumun yakında Dolar faizlerinin yükselebileceğine işaret olabilir. Bu da paritenin en olumsuz bir Euro haberiyle birlikte paritenin düşebileceğini ortaya koymakta. Yunanistan’la ilgili gelişmelerin konuşulmaya devam etmesi buna bir örnek olabilir. Bu nedenle bugünkü seansta yükselişleri satış fırsatı olarak değerlendirmek gerekir.

ABD’den hafta boyunca açıklanan ekonomik verilerin Dolar olumsuz olduğu bir ortamda piyasa Fed’in Eylül ayında faiz artırmaya başlayabileceğine inanıyor. Bu sizi aldatmasın çünkü Fed Eylül ayında faiz artırmayabilir. Fed’in faiz artırmamasına neden olabilecek birçok neden varken, faiz artırması için daha az neden var. Ekonomik göstergelerin son zamanlarda Dolar olumsuz bir görüntü arz ettiğini biliyoruz. Ancak öncesinde hatırlarsanız bir ara açıklanan ekonomik veriler peşi sıra iyi açıklanıyordu. Piyasa hala o dönemden kalan olumlu beklentilerin etkisindeyken son zamanlarda ayıklanmış olumsuz veriler adeta göz ardı ediliyor. Asıl benim için önemli olan mal fiyatlarının vade yapısına bakıldığında Fed’in faiz artırması için bir nedeni yok. Kendi uyguladığım Granger nedensellik ve eş bütünleşme (co-integration) modellerime göre baktığımda emtia fiyatlarının vade yapısındaki değişimlerle enflasyon beklentileri Fed’in faiz artışının normalde 2016’da yapması gerektiğine işaret ediyor. Ancak piyasada oluşan beklentiler ve bunların neden olduğu çalkantılar o denli fazla ki bugüne kadarki izlediği politika gereği Fed’in artık bir noktada faizleri gerçekten artırması gerekiyor ama bunun Eylül ayında olmaması gerek. Bu durumda en iyi ihtimalle Fed’in Aralık ayında faiz artırması daha olası bir ihtimal olarak göze çarpıyor. Bu ortaya çıktığında mal fiyatları, hisseler de yükselir ve bunun sonundan parite düşüşleri takiben yeniden yükselmek ister. İşte bu senaryoya göre hareket etmekte fayda görüyorum.