Dolar / Türk Lirası Yorumları

Türkiye’nin AB ile ilişikleri her geçen gün daha olumsuz bir noktaya gitmeye devam ettikçe TL üzerindeki baskılar artmaya devam ediyor. Bu durum TL faizlerinin düşmesine engel olmakta ve bunun doğal sonucu olarak TL’nin değer kaybetmesine neden olmaktadır. Yarın açıklanacak büyüme verilerinin beklentilerin üzerinde olması çok olumlu bir duruma neden olmaz. Zira bu yükseliş enflasyonun yükselişinden de kaynaklı olup reel anlamda büyümenin olup olmadığını bir sene sonra açıklanacak enflasyonla birlikte ancak göreceğiz Bugünlerde enflasyon yükselme eğilimini korumaya devam ederken azalan işsizlik sadece bazı ayarlamalar sonucu olduğundan Türkiye ekonomisinin normal bir ekonomiden ok savaş ekonomisinde oluğunun altı çizilmelidir. Bu karamsar tabloda TL’nin güçlenmesi için Türkiye’nin jeopolitik risklerinin azalması ve ekonominin gerçek üretimle yeniden rayına oturması gerekir. Şu aşamada şahin politikalarla TL’nin değer kazmaması söz konusu olamaz. Bu nedenle düşüşlerde alım denemesi yapmak uygun strateji olacaktır.

Son iki hafta içinde değer kaybeden TL, değer kaybettikten sonra hala toparlanamamış olması düşmeyen iki yıllık TL faizleriyle açıklanabilir. Zira bu faizlerde görülebilecek düşüşler Türkiye’ye olan para girişini ifade etmekte. Hal böyleyken ve küresel piyasalarda hisse senedi piyasalarına olan para akışı yavaşlamışken TL’nin değerlenmesi pek kolay gözükmüyor. Her ne kadar belirgin bir dalgalanma yaşanıyor olsa da TL’nin değer kazanmasına yönelik bir momentum oluşumu isteği henüz oluşmadı. Bu durumda her ne kadar TL’nin teknik bir düzeltmeyle kısmi değer kazanması mümkün olsa da kısa vadede genel itibarıyla kurun düşüşleri alım için değerlendirilebilir.

Türkiye’nin kendine özgü jeopolitik riskleri artarken Türkiye’de enflasyon ve faizlerin birbirinden ayrışıyor olması aynı zamanda enflasyon beklentilerin yükselen kurla daha da beslenmesine neden oluyor. Bu durum TL’nin kronik değer kaybının devamı anlamı geliyor. Diğer yandan Dolar cephesinde Dolar endeksinin düşüşü kurun gerilemesine de izin vermiyor. Oysa bugünlerde Dolar endeksinde oluşacak yukarı yönlü bir hareketin Dolar kurunun daha da yükselmesine neden olabilir. Bu nedenle seans içinde geri çekilmeler yaşandığında düşüşleri alım fırsatı olarak değerlendirmekte fayda var.

Haber partallarında Çin’in ABD’ye gümrük vergisi uygulayacağı haberleri nedeniyle kurun yükseldiğinden bahsediliyor olsa da bu tamamen yanlış. Kurun yükselmesinin üç nedeni var. Birincisi Türkiye’nin kredi notunun düşmesi sonucu oluşan algının neden olduğu sessiz sarsıntı devam ediyor. İkincisi Türkiye’nin Suriye’deki operasyonları devam edecek. Üçüncüsüyse Trump ulusal güvenlik danışmanını daha şahin bir kişiyle değiştirmiş olup bunun uzağında Türkiye ABD ilişkilerinin daha da kötüleşeceği beklentisidir. Türkiye eğer enflasyondan korunmak niyetindeyse faiz artırmasına gerek yok. Kurun yükselişini yavaşlatsa yeterli. Kurun hızlı yükselişi momentum ve trend beslediği için yakın zamanda bu kurla düşük enflasyondan bahsetmek mantıksız zira kurdaki onca yükseliş nasıl olacak da ithalat maliyetini düşürecek o belli değil. TL faizlerinin düşmesiyse bu süreci daha da kötü halde sokar. Bugünlerde TL faizlerinin yükselişindeki durulma kısa vadede TL’nin teknik bir değerlenme sürecinde girmesini gerektirebilir. Ancak bu kısa sürer. Dünkü rekor sonrasındaysa bugün kurun yine momentum sonucunda biraz yükselişini bekleyip sonra açığa satış yamak gerekir. Ama yükselmeleri görmeden açığa satış yapmak çok riskli olur. Bu durumda 3,99 civarında açığa satış yaparak kısa metrajlı karlar elde etmek mümkün.

Dün Fed’den gelen faiz kararıyla birlikte, ABD ekonomisinin rayında ilerlediği, istihdamın güçlü olduğu ve ekonomik büyümenin olumlu yönde gittiği açıklanırken aynı zamanda enflasyon baskılarının henüz tam anlamıyla oluşmamış olduğu belirtildi. Öte yandan yıl içinde dört defa değil üç defa faiz artırılacağının anlaşılmasıyla birlikte gerileyen Dolar endeksi sayesinde Dolar kurunda da aşağı yönlü hareket yaşandı. Bu hafta içinde Türkiye’den gelen tüketici güven endeksinin düştüğü anımsanacak olursa bu gelişmeler Dolar kurunun baskı altında kalmasını sağlayacaktır. Ne var ki Dolar endeksinin dünkü düşüşü sonrasında az da olsa yukarı bir hareket yapabilecek olması kurun yükselmesine neden olabilir. Bunun gerçekleşmesi mümkün gözükürken aynı zamanda bugün Türkiye’den açıklanacak kapasite kullanım oranı ve imalat güveni şayet yüksek açıklanacak olursa TL’nin değer kaybetme olasılığı daha da artar ve bu da kurun yükselmesine neden olur. Dolayısıyla bugün izlenmesi gereken Türkiye’den gelecek bu veriler ve Dolar endeksi olacaktır. Genel itibarıyla kurda yaşanacak olası geri çekilmelerin alım fırsatı olarak değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Dünkü seansta açıklanan tüketici güveninde görülen düşüş ve kısa vadeli TL faizlerindeki yukarı yönlü hareketin durulmuş olması Dolar kurunun seans sonu itibarıyla gerilemesine neden oldu. Bugüne geldiğimizde Fed’in faiz kararının Dolar endeksini etkileyecek olması ve Dolar dinamiklerinin etkili olma ihtimali dolayısıyla kurun bir miktar daha düşüşü gündemde olabilir. Fed’in yavaşlayan küresel ekonomiye atıfta bulunacak olmasının Dolar faizlerinin düşmesine neden olabileceğinden bu senaryo mantıklı gözüküyor ancak kurdaki olası düşüş kısa metrajlı ve sınırlı bir süre için gerçekleşir.