Dolar / Türk Lirası Yorumları

TCMB’nin dün açıkladığı faiz kararı gecelik borç verme faizini 50 baz puan indirerek yüzde 9,50’den yüzde 9.00’a indirdi. Daha şimdiden gelecek toplantıda ne kadar indirileceği konuşuluyor. Oysa bundan sonra TCMB’nin faiz indirmesi demek TL’nin belirgin şekilde değer kaybetmesi anlamına gelir. TCMB her ne kadar bugünlerde enflasyon baskılarını azaldığından bahsediyor olsa da asıl önemli olan bugün değil enflasyon beklentilerinin nasıl şekilleneceğidir. Gıda enflasyonuna baktığımızda fiyatların çok düşük olmadığını ve uluslararası emtia piyasalarda da yukarı yönlü risklerin arttığını görüyoruz. Bu nedenle bir sonraki faiz toplantısında TCMB’nin faiz indirmesi TL’yi oldukça riskli hale sokar ve satılmasına neden olabilir. Dün Fed başkanı Yellen’in yaptığı açıklamalara bakacak olursak genel kanının aksine Fed’in güvercin olmadığını dikkatli şahin olduğunu söylemeliyim. Dikkatli şahin olmayı piyasa oyuncuları güvercin olmakla karıştırdığı için yanılgılar olabilir ve nitekim de oldu. Eğer dün Fed güvercin algılanmış olsaydı Dolar genele yayılmış bir şekilde yükselmezdi. Ya da Yellen yaptığı açıklamalarda azalan üretkenliğe dikkat çekmez ya da istihdam piyasasının güçlü olduğuna ve ücretlerin arttığına dikkat çekmezdi. Dolayısıyla şahin bir Fed ve faiz indiren bir TCMB TL’yi riskli hale sokar ve TL’deki risklerin artışı daha da ilerde enflasyon baskılarının artmasına neden olabilir. Bu nedenle eğer bugünlerde TCMB faiz indirmekten yana söylemlerde bulunursa TL düşer Yani kur yükselir. Aksi durumdaysa kur düşer. Bugün özelinde söylemek gerekirse, uluslararası piyasalarda Dolar’ın bir miktar düzeltme yapabilecek olması kurun yükselişlerde satılmasının karlı olabileceğini gösteriyor.

Bugün TCMB’nin faiz kararı açıklanacak. Genel beklenti üst bant yani borç verme faizinin düşürülüp diğer faiz oranlarının indirilmemesi yönünde. Bu tarz bir karar TCMB’nin para piyasalarında aktif piyasa oyuncusu olacağını ve aslında faizleri çok da düşürmeksizin bir normalleştirme yolunda olduğunu gösteriyor. Bu mesele Dolar/TL’nin nasıl bir hareket yapacağını etkilemeyecek olsa da bilmekte fayda var. Dolar/TL kurunu asıl etkileyecek olan gelişme daha çok enflasyon ve büyüme beklentileriyle şekillenecek. Dünyada genel olarak faizler düşük seyretmeye devam ederken bizim dünya konjonktürüne yaklaşmamız bu saatten sonra çok fazla para çıkışına neden olmaz ancak eğer ülkenin enflasyon beklentilerinde bir artış ve büyümede bir azalma söz konusu olursa o zaman kurda yükseliş beklemek gerek. Gıda fiyatların bakıldığında yaz aylarında olmamıza rağmen çok bir düşüklük söz konusu değil. Bu bile kendi başına Dolar/TL’nin yüksek seyre devam edeceğine işaret. Öte yandan siyasi gelişmelere bakıldığında Cumhurbaşkanının son günlerde siyasi ortamı gerici açıklamalarda bulunması ve muhalefetin kendi içinde ayrışması gibi unsurlar siyasi açıdan güvenilirliğin azaldığını gösteriyor. Bu nedenle TL dinamikleri zayıf. Öte yandan Dolar cephesinde bir toparlanmanın görülebilecek olması hisse senedi piyasalarında dün yaşanan satışla kendisini gösterdiği için bugüne geldiğimizde Dolar/tl’nin düşüşlerini alım fırsatı olarak değerlendirmek gerekir.

Geçen haftanın seyrini uluslararası piyasalardaki gelişmelere bağlı olarak belirleyen Dolar/tl kuru bu hafta ulusal ve uluslararası piyasalardaki gelişmelere göre yön bulacak. İngiltere’nin AB’den ayrılmayacağına yönelik temayülün anketlere yansımasıyla yeni haftada küresel çapta bir risk iştahı belirdi ve bu durum hisselerin yükselmesine ve Dolar’ın uluslararası piyasalarda gerilemesine neden oldu. Bu durum itibarıyla Dolar/tl yeni haftaya düşerek açılmış olsa da uluslararası piyasalarındaki gelişmelere bağlı olarak dalgalanmalar görülebilir. Öte yandan yarın TCMB’nin açıklayacağı faiz kararının sonucu az çok belli olsa da sonrasında gelecek açıklamalarda daha ilerleyen aylarda faiz indirimlerinin gelip gelmeyeceğine dair ipuçları aranacak. Bu da Dolar/tl kurunda yeni dinamiklerin devreye girmesi demek olur. Bugüne geldiğimizde hisse senedi piyasalarındaki yükseliş süreci TL’nin göreceli olarak güçlü kalmasına neden olabilir ancak Dolar faizlerinin yeniden hızlı bir şekilde yükseldiğini ve Fed’in ekonomi medyasında konuşulduğunun aksine aslında güvercin bir duruş sergilemediğinin anlaşılması düşüşlerde Dolar/tl’nin alınmasına neden olabilir. Bu eksendeki gelişmeleri takip ederek bu senaryoların gerçekleşmesine bağlı olarak alım fırsatlarını kollamakta fayda var.

Dolar/TL kuru son zamanlarda tamamıyla uluslararası piyasalardaki gelişmelerin etkisinde dalgalanıyor. On yıllık Dolar faizlerinin 1,60’ın altına gerilmesinden sonra toparlanması ve aynı zamanda VIX endeksinde yaşanan gerileme hisse senedi piyasası açısından olumlu olduğundan bu durum uluslararası piyasalarda Dolar’ın gerilemesine ve aynı zamanda Dolar/TL kurunun de sınırlı düşmesine neden olabilir. Ne var ki seans içi dalgalanmaların arttığı bir dönemde yükselişleri bekleyip satış denemesi yapmak daya uygun olur.

Dün Türkiye’den gelen bütçe açığı verilerinin büyümedeki yavaşlamaya paralel olarak azalmış olması olumlu karışlanırken aynı zamanda istihdamdaki artış sayesinde TL olumlu bir hava yaşandı. Bunun üzerinde akşam saatlere doğru Dolar’ın uluslararası piyasalardaki gerilemesiyle birlikte kurun 2,9150’ye kadar gerilediğini gördük. Akşam saatlerde Fed’den açıklanan faiz kararı medyada konuşulduğunun aksine Dolar olumsuz değil. Bu nedenle gelişmekte olan piyasalara olan para akışının düşünüldüğü kadar kolay olmayacağı anlaşılınca Dolar/TL kurunda bir yükseliş süreci içine girildi. Bugüne baktığımızda bu sürecin devam etmesi muhtemel. Her ne kadar Dolar faizlerinde bir gerileme olsa da Dolar’ın uluslararası piyasalardaki düşüşü sınırlı kalabilir. Hisse senedi piyasalarının gerilediği bir ortamda VIX endeksindeki yükselişin yavaşlamasıyla bir araya geldiğinden Dolar’ın kolay satılmayacağını bilmekte fayda var. Bu nedenle kurun düşüşlerini seans içinde alım fırsatı olarak değerlendirebilirsiniz.

Bugün Türkiye’den işsizlik ve bütçe dengesi verileri, ABD’den faiz kararı ve sanayi üretimi, uzun vadeli net sermaye hareketleri gibi Dolar’ı etkileyebilecek olan bir çok ekonomik veri açıklaması var. Son zamanlarda küresel ekonomiye durulan güvensizlik sermayenin altın, Yen ve Dolar’a akmasına neden olduğu için bu üçlü diğer bir çok enstrüman karşısında değer kazandı. Elbette gelişmekte olan ülkelere böyle bir ortamda yeni para girişi olmayacağı için TL’nin değer kazanabileceği bir ortam oluşmadı. Bugün Fed’in açıklayacağı karar ilerleyen günlerde risk iştahının yeniden yerine gelip gelmeyeceğine dair bir kılavuz olacak. Eğer Fed küresel ekonomik dengesizliklerin devamından bahsederken aynı zamanda faiz artırımının bu sene devam edeceğine dair beklentileri canlı tutarsa bu durum Dolar’ın kesin yükselişine neden olur. Ancak küresel ekonomik büyümedeki asimetrinin devam etmesine ve bu nedenle Fed’in beklemede kalacağına dair bir yaklaşım sergilerse o zaman Dolar’ın hızla gerileyeceği bir gün olur. Volatilitenin son günlerde artmış olduğunu düşünecek olursak belirgin dalgalanmaların olabileceği bir gün olabilir. Bu nedenle pozisyonları bekleyerek almak ve kısa metrajlı tutmak gerekebilir. Benim beklentim Fed’in küresel ekonomik ortama işaret edip bu seneki faiz artırımlarına iki defa olmasa da bir defa olarak devam edeceği fikrini verebilecek olmasından dolayı gün içinde Dolar’ın ilk etapta yükselmeye devam etmesinin hemen ardından hızla düşeceğini tahmin ediyorum.