Web sitemizdeki aktiviteyi analiz etmek ve daha iyi bir hizmet vermek amacıyla kendi çerezlerimizi ve üçüncü taraf çerezleri kullanmaktayız. Ayrıntılı bilgi için Çerez Politikamızı inceleyiniz.

QNB Finansinvest Finans Odak

İrem Dışpınar 17 Aralık 2020 Perşembe
Küresel piyasalarda güçlü görünüm korunuyor

Küresel piyasalarda güçlü görünüm korunuyor

 

Fed dün akşamki toplantısında beklentilere paralel faiz oranlarında değişikliğe gitmezken, faizleri 2023 yılına kadar sabit tutacağına yönelik sinyal verdi. Pandemi dolayısıyla alınan kısıtlayıcı önlemler talepte azalmaya neden olurken, Fed ekonominin daha fazla gevşemeye ihtiyacı olması halinde destek sağlamak için esnekliklerinin bulunduğunu ve gerekmesi halinde bunu sağlayabileceklerini belirtti. ABD’de ekonomik görünümüne yönelik belirsizlik yüksek kalmaya devam ediyor. Bu durum da ABD’de hem parasal hem de mali yönden ekonominin desteklenmesi gerekliliğini oluşturuyor. Fed halihazırda aylık 120 milyar dolarlık varlık alımını sürdürerek bilançosunu genişletmeye devam ediyor. Ekonomik teşvik paketi konusunda görüşmeler sürerken, Fed ekonominin para politikasının yanında  mali taraftan da desteklenmesi gerekliliği yönündeki görüşünü koruyor.

 

Cumhuriyetçiler ve Demokratlar arasında uzun süredir müzakere edilen 908 milyar dolar olan ve ikiye bölünmesi planlanan teşvik paketinin üzerinde son tur görüşmeler sürüyor. Aşıya yönelik gelişmeler olumlu yansırken, diğer yandan bu teşvik paketinin geçirilmesine yönelik artan beklentiler küresel piyasaları desteklemeye devam ediyor. Buna paralel artan gevşeme beklentileri ve risk alma iştahı ile aşağı yönlü trendde hareket eden dolar endeksi Nisan 2018’den bu yana en düşük seviyelerine gerilemiş durumda.

 

Dolar Endeksi


ABD borsaları genel itibariyle tarihi zirve seviyelerde hareket ederken, son 2,5 aydır yükseliş eğiliminde olan MSCI GOÜ endeksi ise neredeyse 2 yılın en yüksek seviyelerine ulaştı. BIST 100 Endeksi de gelişmekte olan ülke borsalarına paralel hareketle yükselen trendde rekor tazeliyor.

 

MSCI GOÜ Endeksi


Aşı uygulamaları ve ekonomik teşvik paketinin hayata geçirilmesi destekleyici unsur iken, küresel piyasalar bu gelişmeler ile kısa vadede olumlu seyrini koruyabilir. Ancak yıl sonu yaklaşırken, Noel tatili dolayısıyla önümüzdeki günler daha sakin geçebilir. Orta vadede ise ekonominin gidişatı, parasal ve mali teşviklerin yeterliliği ve ekonomi üzerindeki toparlayıcı etkisi takip ediliyor olacak.

İkon-ok
Hilmi Yavaş 16 Aralık 2020 Çarşamba
2021 Yılında Para ve Kur Politikası belgesi sunumu hakkında değerlendirmemiz

TCMB Hükûmetle birlikte belirlenen orta vadeli yüzde 5 enflasyon hedefini korudu. TCMB bu hedefe varmada üzerine düşen sorumluluğun bilincinde olarak, hedef ufku içerisinde kararlı ve azimli bir tutum göstereceğini vurguladı. Bu noktada “azimli” vurgusunun ilk defa TCMB resmi metinlerinde yer aldığını gözlemliyoruz.

Sayın Naci Ağbal’ın sunumunda en çok dikkat çeken konu TCMB’nin 2021 sonu enflasyon projeksiyonu olan %9.4’ü yakalamayı ciddi ve kararlı bir “ara hedef” olarak göstermesi oldu. Bizim beklentimize göre (TL’nin 2021’i 8.40 ile kapatması varsayımı ile) enflasyonu 2021’i %11 civarında kapatabilir. Ancak, küresel enerji & gıda & emtia fiyatlarındaki güçlü artış trendi, COVİD-19 sonrası yeni normalin tedarik zincirleri üzerindeki kalıcı etkileri ve hizmet fiyatları üzerindeki yukarı yönlü riskler (örneğin asgari ücret zammının %15 civarında gerçekleşmesi) enflasyon görünümü üzerinde yukarı yönlü risk yaratıyor. Bu kadar yukarı yönlü risklere rağmen TCMB’nin güçlü “ara-hedefe” ulaşma vurgusu bize göre Merkez Bankası’nın görece güçlü TL beklentisine dayanıyor.

Bu beklentinin temel olarak gerçekçi olduğunu değerlendiriyoruz. Yabancı yatırımcılar için carry getirisi görece çok cazip seviyelerde ve GOÜ’lere çok güçlü portföy yatırımı akımları gerçekleşiyor. Yerleşikler açısından ise mevduat faizlerinin %17-18’lere doğru yükseldiğini ve geçici olarak vergilendirmenin cazip olduğunu göz önüne almak gerekiyor. Ayrıca, USD’nin diğer para birimleri karşısında döngüsel olarak ciddi bir zayıflama trendin içine girdiği çok net olarak gözlemlenebiliyor.

Hatta, Sayın Ağbal bugün çok net bir şekilde 2021’in ilk yarısında enflasyon görünümüne dair artan riskler yüzünden ek sıkılaştırma yapacağının net bir şekilde sinyalini verdi. Biz de kurum olarak 24 Aralık’ta gerçekleşecek PPK toplantısında ilk aşamada 100 baz puan faiz artışı bekliyoruz. TCMB’nin “gerekirse ek sıkılaştırma gündemde olabilir” ifadesini de karar metnine yerleştirmesini bekleriz. Belki de daha önemlisi bugün Sayın Ağbal yılın ikinci yarısında enflasyon düşmeye başlayınca faiz indirimleri konusunda aceleci olmayacakları sinyalini de verdiğini değerlendiriyoruz. Bu sinyal belki de faizlerin çıkacağı en yüksek seviyenin nerede olacağından dahi daha önemli bir unsur.

TCMB’nin güçlü ve kararlı iletişimine ve kendi içinde yüksek tutarlı değerlendirmelerine rağmen, TCMB’nin sunduğu makro çerçevede bir risk unsurun söz konusu olduğunu değerlendirebiliriz. O da TL’nin güçlü performansının makro çerçeve üzerindeki ağırlığı. Son 1.5 aydır atılan adımlar ile beraber ciddi yabancı sermaye girişine ve USD’nin diğer para birimleri karşısındaki çok zayıf performansı ve artan mevduat faizlerine rağmen yerleşikler döviz mevduatlarını artırma eğilimindeler. Ayrıca, TL’nin diğer gelişmekte olan para birimleri karşısındaki performansı yılın geri kalanında olduğu gibi zayıf devam ediyor. Ayrıca, ek döviz ediniminin karşılığında TL mevduat artışı aşağı yönlü baskılanıyor. Bu da TL’nin performansı konusunda tek belirleyicinin Merkez Bankası olmayabileceğini gösteriyor.

Sunumda dikkat çeken diğer unsur ise “şeffaflık” konusuna yapılan vurgu idi. “Şeffaflık” özellikle döviz ve kur politikası ve rezerv yönetimi kapsamında vurgulandı. Ayrıca, TCMB’nin uygun fırsatların oluşması durumunda “şeffaf” olarak döviz alımı niyetini açık bir şekilde gözlemledik. Buradaki uygun şartların oluşması için büyük ihtimalle dolarizasyon trendinin güçlü ve kalıç bir şekilde tersine dönmesi gerekecektir. “Şeffaflık” konusunda TCMB’nin açıklamaları:

  • Dalgalı döviz kuru rejimi devam edecek, kurlar serbest piyasa koşullarında arz ve talep dengesine göre oluşacak.
  • TCMB’nin nominal ya da reel bir kur hedefi bulunmuyor.
  • TCMB kurların düzeyini ya da yönünü belirleme amaçlı döviz alım ya da satım işlemi yapılmayacak.
  • Para politikasının etkinliği ve finansal istikrar açısından TCMB döviz rezervlerinin güçlendirilmesi amaçlanacak ve buna yönelik araçlar şeffaf bir şekilde, belirli bir plan dâhilinde, uygun koşullarda kullanılacak.
  • TCMB’nin bankalar ile yaptığı swap anlaşmalarına dair daha sık frekanslarda veri akışı sağlanacak.
  • Parasal aktarım mekanizmasının sağlıklı işleyişini sağlamak ve makrofinansal istikrara ilişkin riskleri sınırlamak amacıyla, zorunlu karşılıklar ile diğer TL ve döviz likidite araçları etkin olarak kullanılacak.
  • Mevcut durumda TCMB APİ portföy nominal büyüklüğü (İşsizlik Sigortası Fonu’ndan bankalar aracılığıyla alınan DİBS’ler dâhil) 79,9 milyar TL tutarındadır. 2021 yılı para politikası duruşuyla uyumlu olarak, TCMB APİ portföyünde itfa edilecek 16,1 milyar TL nominal tutarlı kıymet için alım yapılmaması ve tüm kıymetler dâhil olmak üzere yıl sonu itibarıyla TCMB APİ portföy büyüklüğünün azami nominal 64 milyar TL seviyesini geçmemesi öngörülmekte.

 

İkon-ok
İrem Dışpınar 10 Aralık 2020 Perşembe
ECB’nin varlık alım programını genişletmesi bekleniyor

Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB)bugünkü toplantısında faiz oranlarında bir değişikliğe gitmesi beklenmiyor. Toplantının ana gündemi “Pandemi Acil Varlık Alım Programı (PEPP) ve “Uzun Vadeli Refinansman Operasyonları (TLTRO)” olacak. Mart ayında 750 milyar Euro ile uygulanmaya başlanılan ve Haziran’daki artırım ile 1,35 trilyon euroya ulaşan PEPP’nin bugünkü toplantıda 500 milyar euro civarında daha genişletilmesi bekleniyor. Bunun yanı sıra mevcut durumda Haziran 2021’e kadar uygulanacak olan PEPP ve TLTRO’nun süresinin 2021 yıl sonuna kadar uzatılacağı tahmin ediliyor.

 

Avrupa’da artan salgın vakalarına bağlı olarak getirilen kısıtlama önlemleri ekonomilerde yavaşlamaya neden olurken, bölgede iktisadi faaliyetlere yönelik belirsizlik oldukça arttı. Alınan önlemlerle birlikte azalan kapasite kullanım oranına paralel bölge ekonomisinin yavaşlaması bekleniyor. ECB pandemiden çıkışta da ekonomik toparlanmanın engebeli olacağı ve dezenflasyonist baskıların güçlü ve uzun süreli olabileceği görüşünde. Bölgede yıllık enflasyon -%0,3’de bulunurken, enflasyon 2021’in başında da negatif tarafta kalabilir.



Öte yandan Kasım ayının başından bu yana Euro dolar karşısında yaklaşık olarak %4 oranında değerlendi. ECB ise enflasyonda aşağı yönlü baskıya neden olmasından dolayı güçlü eurodan rahatsız.



Sonuç olarak;  ECB’nin varlık alım programı miktarı ve süresinin artırılması beklenirken, bugünkü toplantıda ekonomiyi desteklemek için ne gerekirse yapacaklarına yönelik mesaj vereceklerini düşünüyoruz. Diğer yandan ECB  para politikasının mevcut sorunları çözmek için yeterli olmadığını, bunun için maliye politikasının da temel rol oynaması gerektiği yönündeki görüş bildirebilir. Buna paralel Lagarde, Avrupa Birliği bütçesi ve kurtarma paketi konusundaki anlaşmazlığa son verilmesi yönündeki çağrısını tekrarlayabilir. ECB’nin varlık alımlarını artırması beklentiler dâhilinde iken, bu yöndeki bir kararın belirgin piyasa etkisi yaratmasını beklemeyiz.

 

 

 

İkon-ok
İrem Dışpınar 3 Aralık 2020 Perşembe
Aşı ve ABD teşvik paketi beklentileri ile piyasalar olumlu

ABD Senatosu Çoğunluk Lideri koronavirüs salgınının etkileriyle mücadele için yeni teşvik paketi teklifinde bulunurken, ABD Temsilciler Meclisi Başkanı da yeni teklifini hazine bakanına sundu. ABD'de yeni başkan olarak seçilen Biden, ekonomi ekibini açıklarken Kongre'nin güçlü bir destek paketini geçirmesi gerektiğini belirtmişti. ABD’de mali teşvik paketi için çalışmaların yapılması, konu ile ilgili tekliflerin sunulması ve niyetin bu yönde olması paketin geçirilmesine yönelik beklentilerin artmasına neden oluyor. Diğer yandan bazı şirketler koroavirüs aşılarını ABD ve AB’de kullanım için onaya başvurdu. Hem aşı konusunda hem de ABD’de mali yardıma yönelik yaşanan gelişmeler piyasalar tarafından olumlu fiyatlanıyor. Güven liman algılamalarına olan talep azalırken, dolar endeksi Nisan 2018’in en düşük seviyelerine geriledi. Hisse senedi piyasaları yükselen trendde hareket ederken, MSCI GOÜ endeksi neredeyse son iki yılın en yüksek seviyelerine ulaştı, ABD borsaları ise tarihi zirve seviyelerde hareket ediyor. Kısa vadede piyasaları destekleyecek bu katalistlerin varlığı ile genel itibariyle olumlu hava korunabilir.


Dolar Endeksi



Dünyada bazı kısıtlamalar devam ederken, zamanla bu önlemlerin aşı veya alınan önlemlerin sonucu olarak gevşetilmesi ve/veya kaldırılması ekonomilerin yeniden yüksek kapasite ile çalışması ve gelir yaratması açısından önemli olacak. Kısa vadede ekonomilere yönelik olumlu beklentiler satın alınırken, orta-uzun vadede aşı gelişmelerinin ekonomiler ve dolayısıyla da küresel piyasalar üzerindeki etkisi takip edilecek.

 

 

MSCI GOÜ Endeksi




Piyasalara teknik olarak bakacak olursak; doların güç kaybetmesi ile destek bulan altın ons fiyatlarında kısa vadede 1850 dolar direncinin aşılması yükselişin devamı açısından önemli. EUR/USD’de 1,20 desteğinin üzerinde yön yukarı kalmaya devam edecek. USD/TL’de 7,72 önemli destek olarak izlenebilir. BIST 100 Endeksi’nde ise 1310 desteğinin üzerinde olumlu görünüm korunuyor olacak. 1340 direncinin kalıcı olarak aşılması 1355 hedef direncine yönelim için takip edilebilir.


İkon-ok
İrem Dışpınar 26 Kasım 2020 Perşembe
Altın onsta 1850 doların altında orta vadeli görünüm zayıf

Altın ons fiyatları son haftalarda satış baskısı altında kalırken, son dört ayın en düşük seviyelerine geri çekilmiş durumda. ABD’de daha güçlü bir ekonomik teşvik paketi yanlısı olan Biden’ın yeni başkan olarak seçilmesi altın ons fiyatlarının 1965 dolar seviyesine kadar yükselmesine neden olmuştu. Ancak Amerikan ve  Alman firmalarının ortak geliştirdiği koronavirüs aşısının etkinlik oranının %90'ın üzerinde olduğunu açıklanması ile küresel çapta riskli varlıklara yönelim gerçekleşirken, altın onsa olan talep belirgin şekilde azaldı. Buna paralel altın ons orta vadeli görünüm açısından kritik seviye olan 1850 dolar desteğini aşağı kırdı.

 

Yaşanan aşağı yönlü hareket ile 1800 dolara yönelen altın ons, kısa vadede bu seviyenin üzerinde kalma eğilimi ile dip oluşum çabası gösteriyor. Dolayısıyla da kısa vadede geri çekilmenin hız kestiğini söyleyebiliriz. Önümüzdeki dönemde altın fiyatlarında etkili olabilecek faktörlere baktığımızda; aşı haberleri, ABD’de ekonomik yardım paketi konusundaki gelişmeler, özellikle Aralık ayında ECB’nin varlık alım programı için vereceği karar ve Fed’in tahvil alımlarına yönelik olası karar değişikliği şeklinde belirtebiliriz.

 

Avrupa’da yeni kısıtlamalarla birlikte ekonomilerde daralma beklenirken, ECB’nin Aralık ayında Pandemi Acil Varlık Alım Programı'nda ve TLTRO’da artırıma, mevduat faizinde ise indirime gideceğine yönelik seçenekler masada bulunuyor. Diğer yandan dün akşam toplantı tutanaklarını açıklayan Fed, tahvil alım programında güncelleme yönünde mesaj verdi. Bunun yanı sıra salgının uzun bir süre ekonomilerde baskı unsuru olarak kalması beklenirken, önümüzdeki yıl ABD’de yeni başkan ile birlikte yardım paketindeki gelişmeler de önemli olacak. Her ne kadar aşı konusundaki olumlu gelişmeler altın onsta güvenli liman algılamalarını azaltsa da, majör merkez bankalarından ekonomileri desteklemek adına ek parasal gevşeme yönündeki olası adımları ve ABD teşvik paketi kısa vadede aşağı yönlü hareketi sınırlayabilir. Teknik olarak bakacak olursak; kısa vadede 1800 dolar desteğinin üzerinde dip oluşturması önemli. Orta vadede ise görünümün güçlenmesi için 1850 dolar direncinin aşıldığını görmemiz gerekiyor.

 

 


İkon-ok
İrem Dışpınar 19 Kasım 2020 Perşembe
TCMB’nin faiz artırımı sonrasında endeks tarihi rekorda
TCMB bugün gerçekleştirdiği toplantıda politika faizi olan bir hafta vadeli repo faiz oranının %10,25’ten beklentiler paralelinde %15’e yükseltilmesine ve tüm fonlamanın temel politika aracı olan bu faiz oranı üzerinden yapılmasına karar verdi. TCMB TL’deki değer kaybının gecikmeli etkileri, uluslararası gıda fiyatlarındaki yükseliş ve enflasyon beklentilerindeki bozulmanın enflasyon görünümünü olumsuz etkilediğini belirtti. Buna paralel TCMB’nin enflasyon görünümüne dair riskleri bertaraf etme ve enflasyon beklentilerinin kontrol altına alma amacı güçlü bir parasal sıkılaştırma gerçekleştirdi.

 

Küresel çapta artan salgın vakalarına bağlı olarak getirilen kısıtlama önlemleri ekonomilerde yavaşlamaya neden olurken, iktisadi faaliyetlere yönelik belirsizlikler artış gösterdi. Salgının hızında artış devam ederken, ekonomilerde yavaşlama beklentisi ile küresel risk alma iştahı geçtiğimiz haftalarda olumsuz etkilenmişti. Yurtdışı piyasalardaki zayıflığın yanı sıra içeride jeopolitik risklerin artması TL varlıkların benzer ülke varlıklarına görece zayıf performans göstermesine neden olmuştu. Artan ülke risk primi ile birlikte dolarizasyon eğilimi, döviz kuru oynaklığının enflasyon beklentilerinde yükselişe neden olması gibi gelişmeler TCMB’den faiz artırım tahminlerini güçlendirmişti. TCMB’nin yeni dönemde piyasa beklentilerini karşılayacak şekilde parasal sıkılaştırmaya gitmesi ve tüm fonlamanın tek bir kanaldan gerçekleştirecek olması sadeleşme/anlaşılabilirlik adına piyasalar açısından pozitif. Diğer yandan TCMB’nin önümüzdeki dönem için parasal sıkılığın devamı konusunda duruşunu koruması makroekonomik ve finansal istikrara olumlu yansıyacaktır.  

 

Kararlar sonrasında TL varlıkların seyrine bakacak olursak; BIST 100 Endeksi banka hisseleri öncülüğünde yükselişine devam ederken, tarihi zirve yeniledi. Dolar kuru ise 7,60 desteğinin altı ile kısa vadeli sıkışmasını aşağı tamamladı. Öte yandan TR 5 yıllık CDS ise 360 seviyesine doğru geri çekildi. TCMB’nin piyasalar tarafından olumlu karşılanan kararlarının ardından, geçtiğimiz dönemde negatif ayrışan TL varlıkların önümüzdeki süreçte benzer ülkelere görece aradaki kaybı geri alma çabası içerisinde olduğunu görebiliriz. Kısa vadede endeksin 1300 seviyesinin üzerinde kalması, USD/TL’nin ise 7,60’ın altındaki seyrine devam etmesi muhtemel görünüyor.



İkon-ok
Back to Top