Web sitemizdeki aktiviteyi analiz etmek ve daha iyi bir hizmet vermek amacıyla kendi çerezlerimizi ve üçüncü taraf çerezleri kullanmaktayız. Ayrıntılı bilgi için Çerez Politikamızı inceleyiniz.

QNB Finansinvest Finans Odak Yusuf Topçu

Yusuf Topçu 7 Mart Pazartesi
Finans Odak •
II. Emtia Rallisi ve Enflasyon

Ukrayna krizi neredeyse bütün piyasaları yönlendirmeye devam ediyor. ABD’nin 7 Rus bankasını swift sisteminden çıkarması başta olmak üzere NATO üyesi ülkelerden Rusya Federasyonu’na önemli etkileri ve sonuçları olan yaptırımlar geliyor.

Rusya Merkez Bankası 28 Şubat 2022’de politika faizini %20’ye çıkarsa da Ruble’yi stabilize etmekte zorlanıyor. Rusya bu sürece tarihinin en yüksek rezerv seviyesiyle girmiş olsa da zaman, savaşın her iki tarafı için de önemli kararları verme noktasında daralıyor.

Piyasaların aklındaki soru bu sürece hangi tarafın daha uzun süre dayanabileceği; Süreci minimum zararla atlatabilmek için mali ve parasal politikaları aktif olarak kullanan Rusya mı, yoksa halihazırda ekonomik aktivitesinde daralma gözlenen ve aşırı yükselen petrol ve doğalgazı büyük ölçüde Rusya’dan satın alan olan Avrupa Birliği üyeleri mi?

Sürecin uzamasının en büyük sonucu finansal piyasalarda yarattığı belirsizlik. Brent petrol hafta içerisinde varil başına $120’ye, Avrupa borsalarında doğalgaz ise bu kış yaşanan enerji krizindeki seviyelerin de üzerine çıkarak halihazırda yavaşlayan dünya ekonomisine iki yönlü darbe vurdu;

1-) Zaten yüksek olan ve Fed’in mücadeleye girişmek üzere olduğu enflasyonu daha da yukarı taşıma riski 2-) PMI verilerine göre pozitif tarafın sınırlarında gezinen dünya ekonomisinin büyümesine potansiyel negatif katkı.



ABD ve müttefikleri stratejik rezervleri piyasaya sürerek fiyatı varil başına ancak $120 seviyesinin altında ancak tutabildi. Bu uygulamanın hem başarısı hem de devamlılığı ve sürdürülebilirliği tabi ki bir soru işareti.


Yukarıdaki grafiklerden görüldüğü üzere Avrupa borsalarında gaz fiyatları, enerji krizinin zirve yaptığı geçtiğimiz kış aylarındaki seviyeleri aştı. Hatırlanacağı üzere Aralık’taki fiyatlar, Avrupa genelinde üreticilerin ortak bildiri yayınlayarak AB liderlerinden bu sorunu ivedilikle çözmelerini istemelerine sebep olmuştu. Emtia fiyatlamaları yeniden alarm seviyelerine ulaşarak krizin her iki safındaki karar vericilerin ellerindeki zamanı daraltıyor.

Bütün bu belirsizliklerin, küresel enflasyon görünümündeki bozulmanın ve jeopolitik risklerin ortasında ons altın oldukça pozitif bir dönem geçiriyor. Şubat ayında küresel altın fonlarına rekor seviyede giriş yapan yatırımcıların mart ayının ilk günlerinde de çok yüksek girişleri devam etti. Ons altın haftayı $1.970’e kadar yükselerek kapattı.

15-16 Mart FOMC tarihleri olacak. Bu toplantıda Fed’in faiz artırmaya başlaması bekleniyor. Ons altın ve diğer emtialarda yaşanan sert yükselişi durdurabilmesi adına kalan son beklenti, mart toplantısından çıkacak olan kararlar, toplantıdaki ifadeler ve piyasa yönlendirmesi olabilir.

Aksi takdirde yalnızca Brent petrol, doğalgaz ve ons altın değil, temel gıda emtiaları, enerji ihtiyacı yüksek olan sanayilerde kullanılan metaller, baz metaller ve diğer birçok emtiadaki bu yükseliş tersine dönecekmiş gibi görünmüyor.

Emtia rallisi hız kesmez ise Fed’in kararlılıkla mücadele edeceğini belirttiği yüksek enflasyon cephesinde ikinci büyük dalga yaşanabilir.

(Yazının kaleme alındığı tarih itibarıyla ABD’de TÜFE %7,5 ile son 40 yılın zirvesinde)


İkon-ok
Yusuf Topçu 28 Ocak Cuma
Finans Odak •
Havacılık Endüstrisi

Pandemi sonrasında finansal performansı en fazla negatif etkilenen sektörlerin başında şüphesiz havacılık geliyor. Mobilitenin ve ulaşımın uzun süre baskılanması ile bir dönem durma noktasına gelen sektör için yeni yılda beklentiler olumlu tarafa kaymaya devam ediyor. 2020 yılı sektör için neredeyse bir kayıp yıl olurken 2021’in büyük kısmı toparlanma ile geçti. Sektördeki şirketlerin finansal performanslarında pandemi döneminin kayıplarını geri alma sürecinin hız kazandığı ortada. Böyle bir ortamda yurt içinde de 4Ç21 bilanço dönemine girmiş bulunuyoruz.

Sektörün içinden geçtiği toparlanma sürecinde 2022 yılından beklentiler de yukarı yönde revize ediliyor. Omikron varyantının yayılma hızının çok yüksek seviyelerde olmasından sektör olumsuz etkilense de bu yıl havacılık endüstrisi küresel ölçekte fon yöneticilerinin yakın merceği altına alınmış durumda.



Pandemi öncesi seviyelerinden hala uzak olan MSCI endeksleri, endüstrinin kürenin farklı yerlerinde farklı süreçlerden geçiyor olmasından da etkileniyor. Gelişmekte olan ülkeler grubu, dünya ile kıyaslandığında covid sonrası dönemdeki kayıplarının daha büyük bir kısmını geri almış durumda. Örneğin bu kış olimpiyatlarına ev sahipliği yapacak olan Çin’de uygulanan “Sıfır vaka” politikası gibi küresel anlamda farklılık gösteren uygulamalar bulunabiliyor.

Pandemi sonrasında yabancı oranının azaldığı Borsa İstanbul’da halka açık havacılık sektörü şirketlerine baktığımızda da 3Ç21 ile birlikte yukarı dönen bir trend izleniyor. Borsa İstanbul’a ilginin arttığı 2021 yılı Kasım ve Aralık aylarında havacılık sektörünün de akımlardan faydalandığı görülmekte. Beklentilerin büyük olduğu yıla sektör kalkış ile başladı. Önümüzdeki 11 ay içerisinde sektörün nereye gideceğini de yol boyunca takipte kalmakta fayda var.


İkon-ok
Back to Top