Dolar endeksi (DXY) 100 seviyesinin de üzerine çıkarak son bir yılın zirve seviyesine yaklaştı. ABD 10 yıl vadeli tahvil faizlerinin yine bir yılın zirvesi olan %2,20 seviyesi üzerine çıkması ve dolayısıyla Alman tahvil faizleriyle aradaki farkın uzun bir aradan sonra %2’lere yaklaşması başlıca neden. Cumhuriyetçi’lerin Başkanlığın yanında Senato ve Temsilciler Meclisi’nde de çoğunluğu ele geçirmesi önemli. Bu sayede vergi oranlarının düşürülmesi, altyapı yatırımlarına hız verilmesi gibi büyük ölçüde borçlanmayı artıracak adımların fazla bir muhalefet ile karşılaşılmadan hayata geçirilecek olması dolar faizlerinin yükselmesine neden olmakta. ABD’nin Çin mallarına kota uygulaması halinde de elindeki ABD tahvil stoklarında satışa gidebileceğine dair endişeler de mevcut.
EUR/USD paritesi Avrupa’dan gelen kötü verilerin de etkisiyle 1,07 seviyelerine gerilerken, kısa vadede tepki alımlarının olası hedefi 1,0850 olarak gözükmekte. GBP/USD devam eden Brexit tartışmalarının etkisiyle 1,25 seviyesinin üzerinde kalıcı olamazken, 1,2350 seviyesi artık destek haline gelmiş durumda. USD/JPY ise Japonya tarafından fazla bir beklenti olmamasına karşın ABD tahvil faizindeki artışın da etkisiyle 108 seviyesini aşarken, buranın üzerine yerleşmesi halinde ilk planda 109,50-110 bandını hedefleyecek. İçeride ise TL süren jeopolitik riskler neticesinde diğer gelişmekte olan ülke para birimlerine görece dolar karşısında zayıf bir seyir izlemekte. 3,23 seviyesi destek olarak kuvvetlenirken, tarihi zirvenin bulunduğu 3,30 ise direnç olarak takip edilmeli görüşündeyiz.
