Web sitemizdeki aktiviteyi analiz etmek ve daha iyi bir hizmet vermek amacıyla kendi çerezlerimizi ve üçüncü taraf çerezleri kullanmaktayız. Ayrıntılı bilgi için Çerez Politikamızı inceleyiniz.

TCMB Başkanı Naci Ağbal’ın Reuters Röportajı ve Para Politikası Değerlendirmemiz

TCMB Başkanı Naci Ağbal’ın Reuters haber ajansına röportaj verdi. Zamanlama açısından değerlendirdiğimizde bu röportajın Çarşamba günü açıklanan Ocak enflasyon verisi ve Perşembe günü açıklanan TCMB’nin enflasyon değerlendirmesi üzerine ve 18 Şubat’ta gerçekleşecek PPK faiz kararı öncesinde geldiğini vurgulamak gerekiyor. Yüksek gelen Ocak enflasyon verisine rağmen ve nispeten güçlü dolar endeksine rağmen, Ocak sonundan bugüne USD/TRY’nin 7.40 civarından 7.08’e gerilemesinde para politikasına dair beklentilerin yattığını düşünüyoruz.

Röportajın tamamı için tıklayınız:

Sayın Ağbal’ın ilave faiz artışının hangi durumlarda geleceğine dair ifadeleri:

•           Önümüze gelecek her türlü yeni verinin enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarında orta vadeli hedef patikasından sapma riskine işaret etmesi durumunda önden ilave sıkılaşma yapacağız.

•           Para politikasında risklere karşı önden gereken tepki gösterilmesi enflasyonist baskıları erken aşamada yönetmenizi sağlar. Geçmiş tecrübeler göstermiştir ki, gecikmeli olarak gösterdiğiniz tepkinin ekonomik maliyetleri daha ağır olabilmektedir.

•           Bu yıl için yaptığımız enflasyon tahmin patikası üzerinde yukarı yönlü riskler önemini koruyor. Nitekim Ocak ayına ilişkin gerek TÜFE gerek ÜFE gerçekleşmeleri enflasyon üzerinde döviz kurunun birikimli yansımalarının, uluslararası emtia fiyatlarında devam eden artışların, üretici fiyatlarındaki güçlü artış eğiliminin ve arz kısıtlarının önemini koruduğunu göstermektedir. Para Politikası Kurulumuz enflasyonist görünüm üzerindeki bu etkilerin Ocak Enflasyon Raporunda oluşturduğumuz orta vadeli tahmin hedefi patikasından sapma riskine işaret edip etmediğine dair değerlendirmelerini yapacaktır.

•           Enflasyon baskılarının arttığı dönemlerde tepki verilmesinin geciktiği dönemlerde sonradan daha yüksek maliyetle parasal sıkılaşmaya gidildiği veya enflasyon görünümünün iyileşmesinden hızlı ve erken şekilde gevşemenin de sonrasında tekrar yükselen enflasyon şeklinde döndüğü dönemler de tecrübelerimiz arasında yer alıyor.

•           Yukarı yönlü risklerin varlığını kabul ediyoruz ve bu risklerin gerçekleşmesi durumunda ilave sıkılaşmaya gidip bunların enflasyon görünümü üzerindeki etkisini azaltacağız. Dolayısıyla, bu kararlılığımız piyasa tarafından teyit edildikçe enflasyon beklentileri yıl sonu tahmin hedefimize yakınsayacaktır.

•           Aşağıdaki grafikler ise TCMB’nin dün yayınladığı Ocak ayı fiyat gelişmeleri değerlendirme raporundan: TCMB temel imalat ürünlerinde %40’a yakın, tüketici sepetinde ise temel mal ve işlenmiş gıda ürünlerinde ise %35’e yakın kısa vadeli trend enflasyonu hesaplıyor. Her ne kadar Şubat’tan itibaren bu eğilim göstergelerinde düşüşün başlayacağını öngörsek de TCMB’nin hesapladığı ve kamuoyuna sunduğu rakamları Ağbal’ın açıklamaları çerçevesinde değerlendirsek, 18 Şubat’ta ilave faiz artışı yüksek ihtimal olarak gözüküyor.


 

Grafik 1 – TCMB Enflasyon Eğilimi Hesabı



Faiz indirimi ile ilgili soruya sayın Naci Ağbal’ın verdiği cevap:

Enflasyon patikası üzerinde yakın vadede öngördüğümüz yukarı yönlü risklerin önemini koruyacak olması ve patikanın beklenen eğimini dikkate aldığımızda bu yıl içinde faiz indirimini uzun bir süre gündeme almamız mümkün gözükmemektedir.

Ayrıca kısa vadede oldukça etkili olan arz yönlü enflasyonist unsurlar nedeniyle yıllık enflasyonun öngördüğümüz patika dâhilinde belirli bir süre yukarı yönlü seyretmesini bekliyoruz. Asgari ücretin özellikle hizmet fiyatları kanalıyla ilave enflasyon katılığı oluşturacağını düşünüyoruz. Bu durum para politikasındaki sıkı duruşun geçmiş öngörülere kıyasla daha uzun bir süre korunmasını gerektiriyor.

Bizim Yorumumuz:

Enflasyonun (TÜFE) Nisan’da %17 ile zirve yapmasını, sonrasında önce Haziran’da %14’e gerilemesi, sonrasında  ise baz etkisiyle kademeli bir şekilde gerilemeye devam ederek 2021’i %11 ile kapatmasını bekliyoruz. Öte yandan, TCMB geçen hafta yayınladığı Enflasyon Raporunda yer verdiği enflasyon projeksiyonu şeması üzerinden gidecek olursak, Banka’nın enflasyonun Nisan’da  %16 civarında tepe noktasına ulaşmasını sonrasında ise Haziran’da %14 civarına gerilemesini beklediği değerlendirmesi yapılabilir. Ancak, TCMB yıl-sonu enflasyon beklentisi konusunda bize kıyasla daha iyimser. Bizim beklentimiz %11 iken, TCMB’nin “tahmin hedefi” %9.4.

Dolayısıyla, kısa vadede beklenenden güçlü talep ve maliyet enflasyonunu göz önüne aldığımızda, TCMB, kısa vadede enflasyonda yukarı yönlü sapma riskini göze almayacağı görünüyor. Zaten, Sayın Naci Ağbal para politikasında piyasanın önünden gideceklerinin de mesajını vermiş. Merkez Bankası tarafından “ilave faiz artışını” ihtimalinin bu kadar dile getirildiği ve hatta enflasyon verisi sonrası TCMB başkanının bu kadar detaylı bir basına röportaj verdiğini göz önüne alırsak, 18 Şubat’ta 50/75 baz puan ilave faiz artışı beklemek gerekiyor.

Bu bağlamda son fiyat gelişmeleri de kısa vadeli risklere işaret etmeye devam ediyor. Basında geçen son fiyat gelişmeleri:

  1. İlaç fiyatlarına Şubat bitmeden %15-20 zam geleceğine dair bazı haberler.
  2. Encazip adlı kuruluşa göre Yekdem düzenlemesinden dolayı tüketici elektrik tarifelerine 2021 içerisinde %15 zam gelebileceğini hesaplıyor.
  3. Türk-Şeker’in şeker fiyatlarını %10 yükselttiğine dair haberler
  4. Petrol fiyatlarındaki yükseliş, TL’deki değerlenmeye rağmen akaryakıt ürünlerinde rafine çıkış fiyatlarını yukarı taşıyabilir. Bu, Maliye’nin ÖTV gelirlerinden daha fazla feragat etmesi anlamına gelir. Şu an için Maliye dizel ve benzinde litre başına 30 kuruş civarı, LPG’de ise 60 kuruş ÖTV gelirinden feragat ediyor.
  5. Global tedarik zincirlerinde bazı malların tedarikinde sıkıntılar devam ediyor. Bu bazı ara mallarının fiyatlarının yükselmesine sebep oluyor. Ayrıca, Asya-Avrupa navlun fiyatları astronomik artış gösterdi.
  6. Ocak’ta işlenmiş gıda fiyatları aylık bazda neredeyse %4 oranında artış gösterse de, küresel gıda fiyatları hala TÜİK gıda fiyatlarının yaklaşık %50 üzerinde seyrediyor. Bu oran tahıl ürünlerinde %63, yağlarda %55, süt mamullerinde ise %30 civarında. Ayrıca, Türkiye’de bu sene zirai kuraklık riski henüz kalkmışa benzemiyor. Bu sene özellikle tahıl üretiminde kayıplar yaşanabilir. İthalata bağımlılık artabilir.

 

Grafik 2 – Karşılaştırmalı Gıda Fiyat Endeksleri




Talep tarafında ise, TCMB’nin nispeten iyimser enflasyon tahmin hedefinde çıktı fazlasının hızla normalleşmesi, diğer bir değişle talebin kayda değer düşüş göstermesine dayalıydı. TCMB’nin 6 aylık vadede çıktı açığında 3 puana yaklaşan düşüş beklentisi bir miktar iyimser olabilir. Ayrıca, finansal koşullardaki mevcut sıkılığın iç talep üzerinde şimdilik kayda değer bir etki yarattığını gözlemlemiyoruz.


Grafik 3 – TCMB Enflasyon ve Çıktı Açığı Tahminleri



Öte yandan, yüksek frekanslı hem tüketim hem de üretim göstergeleri bunun tersine bir resim çiziyor. Çıktı açığının azalması bir yana artması söz konusu görünüyor şimdilik. Ayrıca, kredi arzı son 3 ayda ciddi miktarda ivme kaybetse de, 2018’in ikinci yarısı ile 2019’un ilk çeyreği arasındaki kredi arzı daralmasına kıyasla nispeten yumuşak bir ivme kaybı söz konusu.


Grafik 4 – Market ve Alışveriş Merkezleri Kredi Kartı Harcaması (TL, 4-haftalık ort., yıllık % değişim)

 

Grafik 5 – Net Kredi Kullanımı (13-haftalık değişim, milyon TL)






Back to Top