Web sitemizdeki aktiviteyi analiz etmek ve daha iyi bir hizmet vermek amacıyla kendi çerezlerimizi ve üçüncü taraf çerezleri kullanmaktayız. Ayrıntılı bilgi için Çerez Politikamızı inceleyiniz.

ABD’de son iktisadi gelişmeler, FED Politikası ve Olası Senaryolar

FED yeniden bekleme dönemine girdi? Bundan sonraki süreçte FOMC hangi faktörlere dikkat edecekler? A, B, C senaryoları neler?

ABD İktisadi Gelişmeler

Ekonomilerin COVİD-19 sebebiyle İlkbaharda kapanıp sonrasında açıldıkları süreçte şu ana kadarki toparlanma hem resmi hem de piyasa oyuncularının tahmin ettiğinden daha hızlı ve güçlü oldu. Hatta, FED başkanı Jerome Powell ve diğer birçok FED yetkilisi bu gerçeği kabul etti. Neredeyse özel ve bağımsız kuruluşların tamamı 2020’e ait ekonomik daralma senaryolarını olumlu yönde revize etmeye başladılar. Örneğin, OECD Haziran raporunda 2020’de ABD ekonomisinin %7,3 daralmasını beklerken, Eylül raporunda bu beklentiyi %3,8 daralma olarak revize etti.

ABD’de işsizlik oranı hızla düşerken, açık iş ilanı sayısı hızla normalleşmeye devam etti.  Nisan’da %4,4’ten %14,7’e yükselen işsizlik oranı Ağustos’ta %8,4’e geriledi. Bu dönemde COVİD-19 sebebiyle gerçekleşen istihdam kaybının yaklaşık %75’i geri alındı. Fiyat istikrarının seyrinin yeniden COVİD öncesi döneme döneceğine dair emareler güçlendi. Konut satışı ve konut sektörü güveni, perakende satışlar COVİD-19 öncesi trendin dahi üzerine çıktı. Sanayi üretimi COVİD-19 öncesi patikaya yeniden oturmaya başladı. Hizmetler ve sanayi güven ve satın alma yöneticileri anketlerinde olumlu gidişatın yılın son çeyreğinde de devam edeceğine dair sinyaller güçlenerek devam etti.

Olumlu gelişmelere rağmen, yeni işsizlik başvuruları ve devam eden işsizlik başvuruları yüksek seyretmeye devam ediyor. ABD’de vaka sayıları yeteri kadar düşmedi ve hizmet sektörünün önemli bir kısmı kapalı olmaya devam ediyor. Bu düşük gelir grupları gelirleri üzerindeki baskıların devam etmesi anlamına geliyor. Mali destek programının sonunun gelmesiyle beraber düşük gelir gruplarında gelir kaybı gerçekleşebilir.  Bu da tüketim harcamalarında gözlemlenen V tipi düzeltmenin kalıcı olmayacağı anlamına gelebilir.


Mali Paket Belirsizliği:

Bu risklerin dengelenmesinin gereği konusunda genel bir konsensüs oluşsa, FED ve Hazine Bakanlığı yeni bir mali paketin ilan edilmesini beklese de siyasi uzlaşmazlıklar bir engel. Ayrıca, ABD giderek seçim atmosferine giriyor. Demokratlar hem başkanlık koltuğunu hem de Senato’da hakimiyeti Cumhuriyetçilerin elinden alabilirse büyük bir mali paket konusunda beklentiler yeniden güçlenecektir ancak bunun gerçekleşmesi 2021’in ilk yarısının sonunu bulabilir.

Mart ayında onaylanan ve gerçekleşen 3 trilyon dolarlık paketin (düşük gelir gruplarına haftalık 600 dolarlık gelir transferi ve 500 milyar dolar tutarında küçük işletmelere mali destek) sonuna gelinmesiyle beraber ekonomiye desteğin devamının sağlanması adına yeni bir mali paket gündemde, ancak son haftalarda siyasi anlaşmazlıklardan dolayı bu paketin gerçekleşme ihtimali azalmış durumda.

FED’in Yeni Strateji Belgesi ve Önemi:

Son FOMC karar metninden anladık ki gelecekte faiz artışı ve para politikasında normalleşmenin başlaması için 3 koşul sunuluyor: 1) Maksimum istihdam ki büyük ihtimalle maksimum istihdam da %3,5 arasına geriledi 2) Enflasyonun %2’e erişmesi 3) Bir süre enflasyonun %2’nin üzerinde seyredeceğine dair beklentinin oluşması.

Geçmişle kıyas ettiğimizde, buradaki önemli değişiklik 3. Maddenin yani enflasyonun bir süre %2’nin üzerinde seyretmesi büyük bir ihtimal olarak belirmeden FED’ in faiz arttırmayacak olması.

FOMC’de sunulan ayrıntılı tabloya rağmen, belirsizler tamamen ortadan kalkmadı. Birinci olarak, maksimum istihdamın nerede oluşacağını bilmiyoruz. İkinci olarak enflasyonun ne kadar süre ve ne kadar %2 üzerinde seyretmesi gerektiğini bilmiyoruz. Ayrıca, diğer bilinmeyen konu da FED’in varlık alımları ile ilgili olarak alımları hangi hızda devam edeceği noktasında soru işaretleri var. Bu alımların özellikle uzun vadeli faiz hadlerinin seviyesini belirlemede önemli bir etkisi olabilir. Şu an için FED aylık 120 milyar dolar civarında varlık alımı programına devam ediyor.

FOMC toplantısı sonrasındaki basına demeçlerinde, FED yetkililerinin FED’in yeni stratejisine dair kafa karışıklıklarını azaltmak yerine katkıda bulunduğunu ifade edebiliriz.


FED’in İletişim ve Beklenti Yönetim Stratejisi:

Son aylarda gelen güçlü iktisadi verilere rağmen, FED üyeleri bazı istisnalar dışında orta ve uzun vadede çok endişeli kalmaya devam ediyor. Sebebi ise ABD’de başta hizmet sektörü istihdamı ve katkısı olmak üzere birçok unsurun COVİD-19 önceki dinamiklerine geri dönmekte zorlanacağı endişesi.

FOMC kararında, 2022 ötesine kadar enflasyonun %2 ve üzerine çıkmayacağı görüşünü koruyan FOMC, faizlerde de herhangi bir artış beklemiyor. Diğer bir deyişle, orta vadede -%1,0 - 1,5 civarında negatif reel faizin devam edeceği anlamına geliyor. Modern zamanlarda bu kadar uzun bir süre bu kadar negatif reel faiz gözlemlenmemişti. Dolayısıyla, ekonomi hızla COVİD-19 öncesi seviyeye ulaşırsa mevcut gevşek para politikası finansal istikrarsızlıkların oluşması tehlikesini ortaya çıkarabilir.

Öte yandan, COVİD-19 öncesindeki bir yıllık süreç içerisinde de herhangi bir resesyon yaşanmamasına ve tam istihdam hedefine giderek yaklaşmasına rağmen FED’in 4 faiz indirimi gerçekleştirdiğini ve tekrardan repo ihaleleriyle bilanço büyüttüğünü de unutmamak gerekiyor.

Dolayısıyla hem FED hem de piyasalar kısa vadede iktisadi faaliyetler hızlı toparlasa da orta ve uzun vadede de yapısal ve döngüsel risklerden dolayı uzun süre gevşek para ve mali politika uygulanması gerektiği düşüncesinde güçlü ve geniş bir konsensüs devam ediyor.

Önümüzdeki dönemdeki ön büyük FED risk ise verilerin çok güçlü gelmeye devam etme durumunda, FED’in gevşek para politikasını aniden revize etmek zorunda kalması ve faiz patikasının daha dik ve erken başlama ihtimali dikkatleri çekmeye başladı. Dolayısıyla, dikkatler bu konuya yoğunlaşmaya başladı. Para politikası açısından en büyük risk FED’in Mayıs 2013 benzeri bir pivot pozisyonu alması olacaktır.

Diğer cevaplanmayan soru ise FED’in aylık 120 milyar dolar civarında aldığı varlıkların seyri konusu olmaya devam ediyor. Bu alımların arttırılıp arttırılmayacağı ya da azaltılıp azaltılmayacağı ya da hangi noktada alımların azaltılacağı konusunda net bir takvim ya da ipucu bulunmuyor.

Bu varlık alımlarının önemi ise özellikle uzun vadeli tahvil faizlerinin seyri konusunda belirleyici özelliği olabilir. Diğer bir deyişle verim eğrisinin şekli konusunda. Verim eğrisinin şekli FED’in de önem verdiği ve hatta tartıştığı bir konu.

Çözümlenemeyen faktörlerin olduğu ve iktisadi faaliyetlere yönelik belirsizliklerin bu kadar artış gösterdiği bu dönemde finansal piyasalarda da kararsızlık yaşanması ve yön arayışı çok şaşırtıcı değil.

 


Önümüzdeki Dönemde Hangi Konular Takip Edilecek?


  • Hizmet sektörü gidişatı– havayolu, hizmetler sektörü istihdamı
  • ABD’de mali paket konusunda gelişmeler, özellikle ABD’de Demokratların hem Senato hem de Başkanlık koltuğunu alıp almayacakları.
  • Diğer ana ekonomik veriler (büyüme, enflasyon)

 

Yakın gelecekte piyasalarda risk fiyatlaması açısından üç ana senaryo olduğunu düşünüyoruz.

Senaryo 1: FED FOMC’nin senaryosu gerçekleşirse, diğer bir deyişle enflasyon çok yavaş bir şekilde 2’lere doğru hareket ederse;

  • Verim eğrisi boyunca negatif reel faizler söz konusu olur.
  • Orta ve uzun vadeli enflasyon beklentileri FED’in arzu ettiği şekilde %2,0 civarında dalgalanır.
  • Piyasalar açısından ne sıcak ne soğuk koşullar oluşur. Risk iştahı için en ideal senaryo olur.
  • Mali pakete olan ihtiyaç devam eder. Sınırlı bir büyüklükte, 1-1,5 trilyon dolar civarında bir mali paket açıklanırsa, bu risk iştahını ılımlı bir şekilde destekler. Büyük ihtimalle, hisse, altın ve emtia varlık grubu için en olumlu senaryo gerçekleşir.

Senaryo 2: COVİD öncesi iktisadi seviyeye beklenenden hızlı dönüş yaparsak;

  • FED oldukça güvercin sözlü yönlendirmesinde geri adım atmak zorunda kalır. Faiz artışının, yani normalleşmenin daha hızlı başlayacağı fiyatlanmaya başlar.
  • Uzun vadeli tahvil faizleri hızlı yükselir. Pozitif reel faiz fiyatlaması başlar.
  • FED varlık alımlarını azaltılır. FED’in bilançosunda büyüme durur, ya da sınırlı bir daralma süreci başlayabilir.
  • İkinci aşamada bu gelişmeler finansal piyasalar için olumlu olmaz.
  • Daha küçük bir mali paket yeterli olabilir. Ancak, hiçbir mali paket gerçekleşmezse risk iştahı azalabilir.
  • Bu durumda altın ve emtia varlık grubu için en olumsuz senaryo gerçekleşir.
  • Ancak risk iştahındaki zayıflama ile beraber enflasyon beklentileri yeniden bozulacağı için FED yeniden güvercin bir sözle yönlendirme politikasına dönüş yapar. Yeniden senaryo 1 gündeme gelir.

Senaryo 3: FED’ in FOMC senaryosundan daha yavaş bir ekonomik toparlama gerçekleşirse.

  • Verim eğrisi boyunca negatif reel faizler devam eder, ancak 1. Senaryoda olduğu kadar derin olmaz.
  • Buna karşılık FED varlık alımı ve sözlü yönlendirme yoluyla enflasyon beklentilerini desteklemeye çalışır.
  • Finansal piyasalarda volatilite artar.
  • En azından 2,0-2,5 trilyon civarında çok büyük bir mali paket üzerinde anlaşılması gerekir. Siyasi koşullar bu konuda zorlayıcı olabilir.
  • Başkanlığı Demokratlar, Senato’yu Cumhuriyetçiler kazanırsa, mali konularda anlaşmakta zorlanabilirler.
  • Yeterli mali destek sağlanmaz ise deflasyon fiyatlanmaya başlanır. Altın ve emtia varlık grubu için en olumsuz senaryo gerçekleşir.
  • Öte yandan, güçlü bir mali paket gerçekleşirse, risk iştahı yeniden artış gösterir, deflasyon riski düşer. Varlık fiyatları daha olumlu bir perspektiften fiyatlanmaya başlayabilir.

 

Değerlendirmemize göre, önümüzdeki dönemde 1. ve 2. senaryo arasında bir süreç bizi bekliyor olacak. Özellikle, son 2-3 aylık dönemde 1. Senaryo fiyatlaması daha fazla egemen oldu.

Öte yandan, Eylül ayının önemli bir kısmında kısmen 2. senaryonun gerçekleşme ihtimalinin fiyatlanmaya başladığını gözlemledik.

Gene de şimdilik 1. Senaryonun piyasaların ağırlıklı olarak fiyatladığı senaryo olduğunu düşünüyoruz. Önümüzdeki dönemde risk 2. Senaryo fiyatlamasının ağırlık kazanması olabilir. Öte yandan, zayıf veriler gelmeye başlarsa, yeniden 1. Senaryonun fiyatlaması daha egemen hale gelebilir. Dolayısıyla, ana senaryoda finansal piyasalar ve FED açısından ne sıcak ne soğuk koşullar devam etmesi olacağını düşünüyoruz. Bu noktada nispeten büyük bir mali plan beklentisi bu senaryo açısında önemli bir destek unsuru olmaya davam edecektir.

Back to Top